17 şubat 2019 gotham city fc reset fc maçı
sawigol(13.02.2019 14:25:16)
1.
sessizliği biz bozalım bu sefer. geldik yine bir erken finale.
dostlarımızla oynayacağız. bir kaç senedir şansımız resete tutmuyor.
ama sahaya gömdükleri tavuk kemiklerini bulduk.
(kfc’den but menü yiyip atmış şerefsizler, ucuza gitmişiz : )
neyse velhasıl kelam, bu sefer kazanmak istiyoruz,
daha hazırız, daha inançlıyız, tam kadroyuz.
bu haftadan başlayarak şampiyonluk fitilini yakmak istiyoruz.
güzel bir maç, sakatlıksız, keyifli bir oyun önceliğiyle, herkese bol şans.
kadromuzu 24 saat içinde açıklarız.
2.
24 saat içerisinde beyan etmiş olduğunuz yükümlülükleri yerine getirmediğiniz için hükmen kazandık maçı.
@calibra, bence oldu gibi? :(
sawigol(14.02.2019 18:26:44)
3.
@2 hemen bildirelim efenim : )
kadromuz şöyle ;
serdar özkan
hakan saral
emirhan
mustafa pekmezci
serci
quantum left
volki
lampard10
sawigol
serdarian
breda
bolivyalı
madyb
kirpi engin
güruhuyla sahada olacağız. bu sefer kazanmak istiyoruz.
isteğimizi biraz fazla belli etmiş olabiliriz : )
bol şans, güzel oyun.
serci(14.02.2019 18:33:06)
4.
savi niye 24 saat diye zaman veriyosun aq, adamlar toplanıp oylasa, hükmen kararı çıksa bişey diyemeyiz harbiden..
umarım seyir zevki yüksek bir maç olur..
kaybedersek şampiyonluk şansımızın kalmayacağının farkındayız , reset o konuda biraz daha rahat..
bakalım maça nasıl yansıyacak bu durum.
calibra(15.02.2019 13:30:06)
5.
valla çok zor maç. kötü bir haftaya da denk geldi. eren’in sakatlığı, ciga’nın maçı var.
yaptığımız son maçlar nispeten rahat geçti, ki buna rağmen bir sürü gol yedik, ciddiyetimizin de maşallahı var.
rakibimiz ise anlaşıldığı kadarıyla powerbar’ı 100% doldurmuş geliyor :/
bakalım hayırlısı diyoruz.
lampard10(15.02.2019 14:43:13)
6.
bu sene en çok canımızı yakan olay savaş abinin kadro yazma sorunsalı oldu. valla sürekli bu yüzden olası puan kayıplarıyla karşı karşıyayız. umarım bir sorun çıkmadan sezonu bitiririz :))
calibra(15.02.2019 15:22:03)
7.
@6 oo hoşgeldin ramsey8
lampard10(15.02.2019 15:25:10)
8.
@7 aman abi gerrard,hazard,lampard diye giderken geçen hafta serci nickimi unuttuğunu söyledi, iyice karmaşık bi hal almaya başladı :))
calibra(15.02.2019 15:30:19)
9.
@8 o zaman biraz daha yazarsak belki mustafa pekmezci yerine mustafa topaloğlu gelir.
bledsoe(15.02.2019 16:07:23)
10.
dün gazoz maçında reset‘liler olarak gazoz‘daki takım arkadaşımız serci‘nin önüne önüne saldık topları. kasık durumunu merak ediyorum, ona göre maç hakkında entry gireceğim.
serci(15.02.2019 16:32:25)
11.
@10
2.5 saattir mermere tekme atıyorum, bi sıkıntı yok pampa
thatscan(15.02.2019 16:42:39)
12.
gotham arkasına çok iyi bir rüzgar alıp geldi, 7 maçtır kazanmalarının dışında iyi de futbol oynuyorlar.
bireysel olarak bakıldığında ligin açık ara en yetenekli takımı olmalarına rağmen sezon başında, kadro istikrarını yakalayamadıkları için beklemedikleri puanlar kaybettiler.ama son haftalarda oynadıkları futbol bu sıkıntıyı aştıklarının en büyük kanıtı. bu nedenle, karşımızda sezonun ilk yarısında oynadığımız maçtan çok daha iyi bir gotham olacağını biliyoruz.
kendimize baktığımızda ciganın dışında erenin durumunun net olmaması bizi en çok düşündüren konu. oynasa da, sakatlığından ötürü ne kadar verim verir belli değil. bunun dışında alper‘in de söylediği gibi son haftalarda oynadığımız maçların erken kopması nedeniyle performansımızın ne durumda olduğunu da bilmiyoruz. kağıt üzerindeki belki de tek avantajımız yıllardır birlikte oynayan, birbirini tanıyan bir takım olmamız. takım oyunumuzu sahaya yansıtabilirsek kazanabiliriz, elimizden geleni yapıcaz.
gotham camiasına da başarılar diliyorum,umarım iki tarafın da son düdüğe kadar oyunun içinde olacağı bir maç olur yine.
13.
@11: bi saat de bledsoe‘ya tekme atsana, belki onda bi sıkıntı olur..
tanım: gotham‘ın içimizden geçeceği maç :(
serci(15.02.2019 17:56:50)
14.
@12
ciganın maçı 4’te, gelsin oynasın gitsin maçına :)
@13
ne zaman böyle konuşsalar vurdular bize :(
d10s(17.02.2019 13:12:02)
15.
başladı.
facebook’ta canlı yayınlarla sizlerleyiz ahahaha
bolivyali(17.02.2019 17:28:18)
16.
üst düzey mücadelenin olduğu, harika bir maç oldu.
ilk devreyi 3-0 önde kapatmamıza rağmen, reset maçı bir an olsun bırakmadı.
2. yarı çok fazla pozisyon yakaladık ancak bir türlü golü bulamadık. reset tempoyu arttırdığı her bölümde, biraz da şanslarının yardımıyla aradığı golleri buldu.
maç 3-3‘e geldiğinde gol bulamıyorduk ama oyun üstünlüğü ve baskı halen bizdeydi, maç tam böyle bitecek derken, galibiyeti ve lig kupasını en çok isteyen kaptanımız serci kaptanlığını yaptı ve o kalabalığın arasında 30 cm‘lik boşluğu görüp dakika 59‘da direğin dibinden golü attı.
bize bu harika maçı izlettirdikleri için sahada olan herkesin ayaklarına sağlık. ama en çok da serci‘nin ayaklarına sağlık, büyüksün kaptan.
17.
inanılmaz mücadeleden günün geri kalanını koala gibi geçirmeme sebep olan, malesef yenildiğimiz maç oldu.
öncelikle gotham takımını tebrik ederek başlamak istiyorum. maça oynayan oynamayan, saç ektiren ektirmeyen (volkan oynamasın diye adama saç ektirmişler resmen, büyük resmi gör volkan) 15 kişi ile gelerek ne kadar motive olduklarını ve kazanmayı istediklerini gösterdiler. her gün sahilde 15-20 km koşan bolivyalı bile koşuyu bırakıp gelmiş :) maçın sonunda da gülen taraf onlar oldu, hakettiler, tebrikler.
maçın değerlendirmesine gelirsek.. ilk yarı belki de reset tarihinde takım olarak oynadığımız en kötü 30 dk oldu. maçtan önce zaten formda olmayışımız, sakatlıkların üzerine bir de ciga‘nın gelemeyecek olmasını öğrenmemizin yarattığı psikolojik buhran bunda etkiliydi. tabi diğer taraftan gotham‘ın oyuncularına bireysel olarak baktığımızda hepimizden yetenekli ve iş bitirici olmalarının da etkisi büyük. adamlarda herkes şutör, pasör ve adam eksiltebiliyor. bizde bunların hepsini aynı anda yapabilen biri yok ciga dışında, mesela ben hiç birini yapamıyorum :) bu yüzden böyle yüksek kaliteye karşı yapabileceğimiz tek şey inanılmaz mücadele edip durumu eşitleyebileceğimiz kadar eşitlemekti ama bu kadar da geri yaslanmamalıydık. quantum‘un her uzun topu alıp takımını yormadan sete yerleştirmesine çare bulamadık. sonuç olarak ilk yarıyı 2-0 geride kapattık ki, çok daha fazla yiyebilirdik. gotham‘ın müthiş presi ve hücumda bizi bir sağa bir sola döndürmesi bizi hapsetti. burada onur ve defansımız neyse ki maçın ilk yarıdan kopmasını engelledi diyebiliriz.
devre arasında ise, kaybedecek bir şeyimizin olmadığını, aslında ciga‘sız kadronun yapabileceği tek şey olan, tüm takım tam saha kompakt presi yapmamız gerektiğini konuştuk ve ikinci yarıya başladık. başladık derken, gol yiyerek başladık :)
sonrasında ise, skordan bağımsız olarak, reset‘te oynamaktan neden bu kadar keyif aldığımı bir kez daha anladığım 25 dk oynadık. sahanın her yerinde 5 kişi pres yapan, mücadeleyi bir saniye bile bırakmayan ve herkesin her yere koştuğu bir 25 dakikaydı bu. şans veya bir şekilde de olsa 3-3‘ü yakaladık. gotham gibi bir takıma karşı, hele de bu kadar motivelerken, esbpl tarihinde skoru buraya getirebilecek çok çok az takım olduğunu düşünüyorum. daha sonrasında 4. golü bulacak 2 pozisyonumuz da vardı ki bunları değerlendiremedik. gotham‘ın da direkten dönen pozisyonları ve tehlikeli atakları oldu bu süreçte ama takım savunması ve kalecimiz onur‘un performansı üst düzeydeydi.
son 2-3 dakika ise, daha öncelerde bizim gotham‘a yaşattığımız duyguyu bu sefer onlar bize yaşattı. sercan son dakikada artık biz bayılmak üzereyken attığı golle takımına, özellikle ilk yarıdaki oyunlarından ötürü hakettikleri galibiyeti getirdi.
müthiş bir maçtı, ikinci yarı izleyenlere de çok keyif verdiğimizi düşünüyorum. gönül isterdi ki ilk yarı da aynı performansı gösterebilseydik, ama yapacak bir şey yok bu noktadan sonra.
formsuzluğumuz ve sakatlıklarla beraber esbpl tarihinde herhalde en çok yorulduğum maç oldu, ama müthiş keyif aldım. bizde herkes müthiş mücadele etti, elinden gelenin fazlasını da yaptı, ancak belki de en çok övgüyü eren hakediyor. sadece oynadığı oyundan dolayı değil, 2 aydır maç yapmamasını geçtim, doktor‘un 1.5 ay daha kesinlikle oynamaman gerekir demesinden 3-5 gün sonra sakatlığını bir kenara bırakıp müthiş bir fedakarlık gösterdi.
gotham‘a tebrikler ve önlerindeki şampiyonluk yolunda başarılar. kendi takım arkadaşlarımla da, özellikle ikinci yarıda gösterdikleri karakter ve mücadeleden dolayı tekrar gurur duydum.
sağlıcakla..
lampard10(18.02.2019 09:00:51)
18.
şampiyonlar ligi tadında maçtı.
başta bizim takımdan başlayayım. topla, tüfekle geldiğimiz maç oldu. bu maçı, ligi ne kadar istediğimizi saha içi ve dışı performansımızla fazlasıyla gösterdiğimizi düşünüyorum. maça çok iyi başladık, inanılmaz bir ilk yarı oynadık. quantum‘un golcülüğü yine ön plana çıktı ve attığı 2 golle ilk yarıyı 2-0 önde kapattık. aslında 2-3 tane daha net pozisyonu vardı ama olmadı. ikinci yarının hemen başında attığımız gol ile oyunu 3-0‘a getirdik. golden sonra rahatladık derken rahatlığın verdiği moralle yorgunluklar ortaya çıktı. dışarıdan biz izlerken yorulduk, sahadakileri düşünemiyorum. resetin baskılı oyunu sonrasında skor 3-3‘e geldi. kenarda yine aynı senaryo diye konuşurken serci sahneye çıktı ve skoru belirledi. ne gariptir ki reset ile oynadığımız maçlarda resetin son dakika golü öncesinde hep direğe çarpar, birine çarpar son anda golü bulurlardı, dün ise bizim için aynısı oldu. golden önce direğe çarptı, birilerine çarptı son anda golü bulduk. sonuç olarak bizim için baştan sona harika top oynadığımız, sahaya herşeyi yansıttığımız ve mutlu sona ulaştığımız maç oldu.
reset tarafına gelirsek, normalde reset böyle maçlara saha içi ve dışı topla, tüfekle gelirdi ama bu sefer biraz daha sade bir şekilde gelmişlerdi. ilk yarım saat anachro‘nunda dediği gibi belkide reset tarihinde oynadıkları en kötü yarım devreydi. bu ligdeki 4. senem ve reseti hiç bu kadar verimsiz, isteksiz bir oyun ile görmemiştim. ilk yarıdaki kötü oyun üzerine ikinci yarıya çok iyi başladılar derken golü yediler. klasik reset olarak oyundan düşmek yerine dahada asıldılar. bastılar, aldılar-verdiler, mücadele ettiler ve 3-3‘e oyunu getirdiler. attıkları 3 golde bizden birine çarparak girdi ama çok nette 2 pozisyon kaçırdılar. onlar gol olsa belki maçı koparabilirlerdi ama olmadı. ettikleri mücadele kesinlikle sonuna kadar saygıyı hak ediyor, hepsinin ayaklarına sağlık.
saat 1 maçı olmasına rağmen tribünler muazzam bir şekilde doluydu. belkide bizi bu lige çeken en büyük etken bu olay. halısaha olarak oynadığım ilk turnuva fakat az çok diğer turnuvalarıda bilmekle birlikte bu ligin bu kadar temiz olması, kavga, pislik olmaması, tribünlerdeki dostluk havası bu ligin en değerli şeyi bana göre. beni bu lige katan breda‘ya, devamlılığımı sağlamaya yardımcı olan kaptan sawigol ve serci‘ye ayrı ayrı teşekkür ederim.
şunuda belirtmek istiyorum, bu sene takımdaki en büyük eksiğimizi tamamladık. "golcü" gotham‘ın hücum oyuncuların hepsi buna sercide dahil aslında oyun kurucu. en büyük eksiğimiz net vuruşları olan, tam olarak golcü diyebileceğimiz biriydi ve quantum transferiyle bu işi tamamladık. umarım ilk senesinde bizimle şampiyonluk yaşar.
son olarak bize bu mükemmel maçı izleten, tek pazar günümüzde erken kalkıp gelmemize rağmen gram isyan etmeyip iyi ki gelmişiz dedirten, sahada şampiyonlar ligi tadında top oynayan iki takımada çok teşekkür ederim, hepinizin ayağına sağlık.
solu(18.02.2019 09:02:14)
19.
gotham city fc 4
serdar özkan (oy)
hakan saral (yy)
emirhan kılınç
serci (34,59)
mustafa pekmezci
quantum left (15,28)
dk.55 mustafa pekmezci > volki
dk.59 quantum left > mustafa pekmezci
reset fc 3
dolycha
anachronistic
eren c (54)
thatscan (36,48)
bledsoe
bobo
dk.54 eren c > itdurmaz (oy)
serci(19.02.2019 12:05:50)
20.
maç biteli 2 gün oldu, hala ilk bulduğum boş yere kıvrılıp dinleniyorum, yorgunluk hiç geçmiyo :(
maç öncesiyle başliym;
- teknik heyetimiz takıma, ‘cumartesi akşamı tüm oyuncuların kötü alışkanlıklardan uzak durması‘ ile ilgili bir bildiri yayınladı. takım bunu hiç ama hiç sallamadı :) instagram hikayelerinden herkesi takip ediyoruz.
- reset için kıyamet alameti, veysel‘in sahaya 35 dk erken gelmesiydi. görülmüş şey değildi.
gotham olarak maçın %70 inde çok üstün oynamamıza rağmen, galibiyeti son dakikada kurtardık.
bu maç bana şunu gösterdi:
- resetten az mücadele ederseniz yenilirsiniz.
- reset kadar mücadele ederseniz yenilirsiniz,
- resetten çok fazla mücadele ederseniz belki yenersiniz.
çok iyi bir futbolla 3-0 öne geçtik, normalde hem oynanan futbol dolayısıyla hemde skor itibariyle artık kopmalarını bekliyoken, geri dönüş için reaksiyon verdiler ve bunu sürdürdüler. göz açıp kapayıncaya kadar skor 3-3 oldu.
yunusun attığı iki gole herkes "çarpıp girdi" diye yorum yapıyo ama ben anlatırken "çarptırıp attı" diyorum. çünkü bu çarptırma olayını her maç yapıyor. bu artık şans değil, bilinçli bir eylem bence.
serdar özkan gollerde hatasız sayılırdı, 2-3 pozisyonda ise klasını konuşturdu.
emirhan ve hakan hem savunma yaptılar hem ileri yardım ettiler, çok yıprandılar ama mücadeleden hiç kaçmadılar.
pekmezci ilk defa "ben yoruldum, beni değiştirin" dedi, gayette haklıydı aslında, takımın en çalışkanıydı, maç boyunca sadece adamı seyretseniz nefesiniz daralır.
quantum yine skora epic bir katkı yaptı, 4 golün hepsinde parmağı var. bide şutlarının yarısını pas olarak kullanırsa tadından yenmez bi adam. bu sene aramıza katıldı ama 10 yıldır gothamda gibi.
bir parantezde teknik heyete, maç heyecanıyla belki çok farkedilmedi ama yaptıkları oyuncu değişiklikleri ve dokunuşlarla maçın kazanılmasında büyük rol oynadılar.
breda, sawigol, volki, bolivyalı, mabdy, lampard10, zülküf, özgür.... takımın saha içi olduğu kadar saha dışıda çok güçlüydü. tam bittim dediğim anda arkadan ittiler resmen, harikaydı hepsi. özellikle yastığa kafayı koyduğumda hala bolivyalının "hadi be serci, hadi be oğlum" bağırışları kulağımda çınladı :))
maçtan sonra takımın ileri gelen isimleri (bolivyalı, breda, sawigol), takıma lahmacun ziyafeti verdi. keselerine bereket :))
sonuç olarak, puan kaybetseydik şampiyonluk şansımız yok denecek kadar azalacaktı, bu galibiyetle sadece şansımızı devam ettirdik. bu önemli galibiyetin anlamını yitirmemesi için, bu hafta stronghold maçını kazanmamız şart. aksi taktirde, attığımız son dakika golü, 2 gündür evde ölü gibi yatmamız vs vs hepsi çöp olur.
son olarak tunca‘ya bi soru:
- olm bomboş karşı karşıyayken niye abanıyosun sen? :)
eren c(19.02.2019 15:40:28)
21.
öncelikli gotham‘ı tebrik ederim.
maç öncesi, ciga‘nın olmayışı, benim sakalığım ve uzun süredir beraber ciddi bir maç yapmayışımız dezavantajlarımızdı. biz ne kadar hazır değil ve eksiksek gotham da o kadar iyi hazırlanmış maça. saha içi ve dışı tüm ekip oradaydı. 2 yıldır bize karşı olan şansızlıklarını kırmak için inanmışlardı.
maçın başında anlamsız bir korkaklıkla başladık, geride karşılama yoluna gittik. hücumlarda savunmamız öne gelmedi. gotham‘ın en çok istediği oyun tarzı budur diye düşünüyorum bize karşı. ileride quantum gibi bir forvetleri ile duvar oldular ve hemen hemen tüm atakları pozisyon oldu ilk yarı. bu oyun tarzımız çok daha fazla yorulmamıza neden oldu. 2 sezondur ilk defa anachronistic‘in koşamadığını gördüm ara ara.
2. yarı biraz daha önde karşılayarak oynamaya başlayınca oyunda dengeyi kurduk.
yorumlara göre çarptırarak, bana göre -ilk gol hariç- tamamen organize attığımız gollerle durumu 3-3‘e getirdik. ayağımın acısına daha fazla dayanamadım ve 55‘te çıkmak zorunda kaldım. sahada kalabilseydim gotham‘ı 3-0 dan 3-3 e maçın gelme psikoljisiyle yenebilirdik ama ileride ibo ile top tutamayınca üstüste atak yedik son 5 dakika. sürekli biz bir son dakika sendromu yaşatıyorduk, bu sefer biz yaşadık, acı oluyormuş:)
tribünler için keyifli bir maç olduğunu düşünüyor, her iki takımı tebrik ediyorum.
calibra(22.02.2019 15:45:49)
22.
60 dakikası baştan sona heyecan içinde geçen, temposu yüksek, korakor mücadelenin yaşandığı bir maç oldu. herkesin ayağına sağlık. günün ilk maçı olmasına rağmen izleyen sayısı epey fazlaydı. izleyenlerin de keyif aldığını ve sahadan mutlu ayrıldıklarını varsayıyorum, geldikleri için teşekkürler :)
maç öncesine dönersek, bizim tarafta aslında konsantrasyon ve olayın ciddiyetinin farkındalığı tamdı. ancak sorunlarımız da vardı. ciga’nın durumu belirsizdi, nitekim cumartesi günü, gelemeyeceği ortaya çıktı. eren’in ciddi sakatlığı devam ediyordu, maç sırasında ağrı yapacak mı, oynatacak mı endişemiz vardı, tedavisi sürüyordu daha. bobo’nun maç eksikleri vardı ve en önemlisi, 1 aydan fazla bir süredir bu ekip hem birlikte, hem de ciddi ve tempolu bir maç yapmamıştı. esasen bu tip maçlarda herkes elindeki tüm imkanı %100’ü ile kullanmak ister. özellikle son 2 sezonda yakaladığımız paylaşım ortamı ve kadro istikrarı ile biz bunu genellikle başarabiliyorduk. ancak kondisyon ve sakatlık durumu burada bizim kafamızı en çok meşgul eden problemler oldu.
belki de bu durum, bizim için ilk devreyi tutuk geçirmemize ve alışkın olduğumuz oyun yapısından çok farklı oynamamıza sebep oldu. aslında 1 puanlık (artık ne kadar olursa) farkın da yarattığı avantajla bizim için tabii ki öncelik, kazanmak ancak olmuyorsa kaybetmemek idi. ilk devre özellikle rakibimiz önde iyi bastı, biz geriden iyi oyun kuramadık, hücumda top saklayamadık. her zamanki gibi topu rakip yarısahaya taşıyıp, kısa ve yakın paslarla ortaya çıkaracağımız boşluklardan elde edeceğimiz gol pozisyonlarını oluşturamadık. haliyle bu da çok top kaybedip ileri-geri çok yorulmamıza yol açtı. üstelik kaptırdığımız toplarda kuvvetli ve şutör rakibimizin pozisyonları oldu ve bir anlık ihmaller, normalde yemeyeceğimiz golleri yememize sebebiyet verdi. yediğimiz gollere cevap verebileceğimiz 1-2 net pozisyon buldu isek de, ilk devreyi 2-0 geride kapattık.
gerçekten ciddi derecede yorgun girdiğimiz devre arasında, kaybedecek bir şeyimizin de olmadığının etkisiyle öne daha çok çıkmayı konuştuk. ancak bu sefer de devrenin hemen başında kaptırdığımız bir topta yine kötü yakalandık ve golü yedik. bu noktada şunu söylemem lazım. esbpl kurulduğundan beri reset serüvenimiz sürüyor. tam 18 sezondur yüzlerce kişi geldi geçti, oynadık. bu geçen sezonlarda her takımın bir yapısı, kimyası ve tarzı vardı. ancak son 2 sezondur (elbette istisnalar olmuştur) bu tip maçlarda, skor ne olursa olsun, hep oyunu, golü düşünüp, hataların h’sinden bahsetmeden sadece maça konsantre olmayı biliyoruz. bu konuda tüm arkadaşlarıma müteşekkirim. bu da gerçekten maç bitiminde sonuç ne olursa olsun sahadan tatmin olarak ayrılmamıza vesile oluyor. keza bu maçta da skor 3-0 olmasına ve ciddi yorgunluk olmasına rağmen, maç sanki 0-0 imiş gibi bir hissiyat ile oynamaya devam ettik. nitekim kısa bir süre sonra ilk golü bulduk. bu dakikadan sonra belki biraz silkindik de diyebiliriz. ikinci devre de ilk devreyi aratmayan bir tempo ile geçti. sertlik de bu maçtan beklenen seviyedeydi. daha önde oynamaya, önde daha çok top tutmaya başladık. kaleye kalabalık gitmeye başlayınca, epeyce pozisyon ve neticede gol bulduk. beraberliği yakalamamız ise yine sonlara doğru oldu. bu dakikadan sonra izleyenlerde yine önceki sezonlardaki gibi bir son dakika galibiyeti gelir mi hissiyatı oluşmuştur sanıyorum ancak sahadaki mücadele ve gösterilen çaba gerçekten üst düzeydeydi. bu dakikalarda eren’in ayak sakatlığının dayanılmaz boyuta geldiği anlaşılınca, kenarda hazır kıt’ada bekleyen ibo’yu öne sürdük. savunmadaki düzeni ve maç başından beri gelen alışkanlığı bozmamak adına ibo’yu önde kullanmanın akılcı olacağına ikna olduk. gerçi o dakikalarda, o heyecan ortamında, kararların sonuçlarını öngörmek kolay olmuyor. ibo belki de çok alışkın olmadığı bir mevkide, üstelik adeta yangın yeri olan bir sahada, çok koşup çok mücadele etmesine rağmen, ileride top tutmak konusunda bize ekstra katkı sağlayamadı. biz de maçın son dakikalarında, kenarda 3 hazır yedeğimiz bulunmasına rağmen, kenardan girenin sahadaki duruma adapte olmakta zorlanacağı ihtimalini peşin kabul ederek, oyuncu değişikliği yapamadık. belki bu noktada bir değişiklik hem takımımıza taze kan sağlayacak hem de sahada birkaç adım dahi olsa fazladan hareket edebilecek bir kişi bize bir tutam daha fazla katkı sağlayabilecekti. ancak dediğim gibi, ne kadar çok bu tip maç görmüş yaşamış da olsanız, o dakikalarda, o durumda bunları öngörmek, değişiklikle sağlanabileceklere dair ihtimalleri çok yönlü düşünmek çok zor. neticede satranç oynamıyoruz. akabinde ne yazık ki maçın bitimine yakın bir korner pozisyonunda, aslında yer paylaşımını güzel de yapmamıza rağmen, beklemediğimiz ve belki biraz enerjimiz kalsa yemeyeceğimiz bir gol ile karşılaştık. yediğimiz gol de, atan için şampiyonluğun habercisi türünden bir goldü. golün şoku, gol sevinciydi, değişiklikti, kendimize gelmemizdi derken son dakika bir pozisyon bulsak da maç sona erdi. bu arada bu vesileyle, bir kısa istirham... malum, maçlarımızda süre sınırlı, özellikle bu tip maçlarda tansiyonun ve adrenalinin de daha yüksek oluşunu göz önüne alırsak, özellikle de son dakikalardaki pozisyonlarda, oyun süresi açısından gol sevinçleri, oyuncu değişikliği gibi konularda hepimizin rakiplerimizi de düşünerek süre konusunda hassas davranması kırgınlıklara, hak kayıplarına yol açmaz diye düşünüyorum.
sonuç, şampiyonluk yarışındaki durumumuz açısından ele alındığında üzücü tabii ki. ancak öncelikle sahada göstermiş olduğumuz mücadele, yardımlaşma, herkesin işini tam bir konsantrasyonla ciddi şekilde yapması, çok güçlü ve tüm gücü ile sahada ve kenarda yer alan rakibimize karşı 3-0 geriye düşmemize rağmen durumu 3-3’e getirebilmemiz sahadan tatmin duygusu ile ayrılmamızı sağladı. bu ligde oynayan herkes oynadığı maçları kazanmayı, sezon sonu ipi önde göğüslemeyi düşler. ancak bizim ekip için bunlar yegâne amaç değil. bir arada oynamayı ve bu ligde mücadele etmeyi seviyoruz. sezon sonu durum ne olur tahmin etmek güç, dezavantajlı duruma düşsek de takibi bırakmayacağız, keyifli oynamaya, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmayı sürdüreceğiz.
takım arkadaşlarıma gelirsem... öncelikle yakaladığımız bu güzel uyum, saha içi – saha dışındaki paylaşımlar hepsi bu ortak paydamız olan futbolu daha da keyiflendiren şeyler. bu maçta da 60 dakika boyunca herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı, maç sonu biyonik adam thatscan hariç kimsede konuşacak hal de kalmamıştı. bu sene herkes ciddi sakatlığı olmadığı sürece sahadaki yerini mutlaka aldı. ancak bu maç için eren’e ayrı bir parantez etmek lazım. ayağındaki ciddi sakatlık bu sene en çok can sıkan olumsuzluklardan oldu. sakatlığı geçmiş değil, belki başkası olsa oynamazdı, hatta belki onun da oynamaması lazımdı. ancak o böylesi bir maçta takımında ve arkadaşlarıyla olmayı tercih etti, buzlar, kremler, tedaviler vs. derken, sahada neredeyse maçın tamamına tekabül eden bir sürede, sakatlığı yokmuşcasına yer aldı. teşekkür ediyorum.
dolycha bu sezon bazı maçlarda yaşadığı konsantrasyon bozukluğundan en ufak eser sergilemeyecek şekilde oynadı. karşı karşıya kaç pozisyonda geçit vermedi, doğru çıkışlar yaptı, her zaman tetikte idi, bizi oyunda tuttu. son golde önü kapalı olmasa belki onu da çıkartabilirdi. bobo, kariyerindeki en iyi savunma performansını ortaya koymuş olabilir. gerçekten yerden, havadan her topa müdahale etti. düştü, kalktı devam etti. çok iyiydi. bledsoe da savunmada vazgeçilmezimiz oldu. müdahalelerinde başarılıydı, son dakikaya kadar soğukkanlılığını korudu. son maçlarındaki düşük temposunu kendisi de itiraf eden anachro, alıştığımız görüntüsüne geri dönmüş gibiydi. ileri, geri hiç durmadı. ikinci devre bizi galibiyete götürecek golü atabilirdi, şanssızdı. thatscan da hem savunmada hem hücumda her topta vardı. ikili mücadelelerde yılmadı, bizi ayakta tutan isimlerdendi. bu tip maçlardaki geleneğini bozmadı, gollerini attı. eren sakatlığına rağmen kusursuz mücadele etti. ikinci devre önde oynamamızla birlikte topla daha çok buluştu, golünü de attı. belki biraz daha dayanabilse, maç sonucu farklı olabilirdi. ibo kenarda tüm maç hazır bekledi. abi ben girerim koşarım ne gerekiyorsa yaparım gerekirse halıyı yerim dedi, son 5 dakika yangın yerine dönmüş sahaya girdi. biraz kısmetli olsa gol atarak maçı tamamlamıştı. brazilyalironaldo ve tirnaklari ile sevişen de saha kenarında benimleydi. jurisprudenz bey ise devre arası "ya noluyo amk" demek suretiyle kenara indi... keşke maç başında tribünde çekirdek çitlemek yerine kenardaki yerini alsaydı, bizi gerektiğinde silkeleyip müdahale etseydi... velhasılı, böylesi önemli bir maçta tam tekmil bulunmamız önemliydi. arkadaşlarımın ayaklarına sağlık. kalan maçlarımızın da hepsinde bu maçtaki gibi mücadele ettiğimiz sürece skorun ve sonucun ne olduğunun önemi yok. artık elden geleni yapıp, bekleyeceğiz. her zamanki gibi sahadaki oyundan keyif almaya, birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
gerek saha içinde gerekse saha dışında tam kadro bir şekilde maçımıza gelen, sahada gösterdikleri mücadele ve genel olarak sezon başından beri ortaya koydukları konsantrasyon ile öne çıkan, bir çoğu ile zaten geçmişte aynı yollarda yürüdüğümüz rakibimize güzel maç için teşekkür ediyoruz.
sezon çok keyifli gidiyor, bitime doğru güzel bir yarış bizi bekliyor. herkese başarılar diliyorum.