gotham city fc 2018-19 sezonu ilk yarı değerlendirmesi
madyb(25.12.2018 23:48:17)
1.
eskiden bunu neredeyse her takım yapıyordu. yanılmıyorsam da the vagrant başlatmıştı bu değerlendirmeleri.
gotham city fc olarak sezona pek de iyi hazırlanamamıştık. sadece bir hazırlık maçı yapabildik. her ne kadar pek çok oyuncumuz birbiriyle oynamış olsa da araya giren onlarca ay sonrasında kimya bozulabiliyor. üstüne sezonun ilk haftasında düğünler ve cenazeler sebebiyle crusaders maçına hiç ummadığımız bir kadroyla çıkmak durumunda kaldık. crusaders da bize acımadı. hala her şey elimizde derken reset‘e de sıkı geçen bir maçın ardından boyun eğdik. üstüne bir de stronghold beraberliği gelince takımda pek çok kişi zirve yarışından tamamen koptuğumuzu düşünmüştü. nitekim bu sezon zirveye oynayan o kadar çok takım var ki kimse kayıpsız ya da az kayıpla ilerlemeyi başaramadı. biz de üst üste galibiyetlerle zirve yarışına yeniden ortak olduk. ilk devreyi de lider ve ikincinin sadece 1 puan gerisinde kapatmayı başardık.
ligin ilk yarısında en çok gol atan takım olmayı başardık. hücum kısmında sezonun ilk 4-5 haftasında sıkıntı çektik aslında. gol atmasına attık, fakat çok kritik anlarda çok uygun pozisyonları değerlendirmekte sıkıntı çekiyorduk. golcü ayaklarımız sezona ısındıkça bu sorun ortadan kalktı. hakan saral ve volki‘nin de gelişiyle savunmada da neredeyse hiç aksamadık. emirhan bir iki istisna hariç her maç iki kişilik oynadı. serci tecrübesiyle, attığı ve attırdığı gollerle ve saha içindeki liderliğiyle çoğu zaman başroldeydi.
quantum left‘i çok kullanamadık belki ama geldiği iki maçı da attığı kritik gollerle kazanmamızı sağladı. keza yine mustafa pekmezci‘yi de sadece 4 maçta görebildik, ama geldiği her maçı kazanmış olmamız bir tesadüf değil. lampard10‘a ayrı parantez açmak gerekli. zira her an hazır durumda bekliyor ve özellikle son yılların en sağlam lymon kadrosuna karşı oyuna dahil olur olmaz fark yarattı. o maçta puan kaybı yaşamamız işten bile değildi. lymon‘un direnç göstermeye başladığı dakikalarda bir diğer yabancımız göksel ile harika anlaştılar ve maçı bize getirdiler.
elimden geldiğince objektif yaklaşmaya çalıştığım bu değerlendirme yazısında haliyle kale pozisyonundan da bahsetmem gerekli. bu sezon en çok forma şansı bulan kalecimiz ben oldum ve bunu yazmak her ne kadar üzücü olsa da takımın açık ara en zayıf halkası da bendim. kritik hatalar yapmasam da ekstra iş yaptığım bir tane maç bile olmadı. yukarıda yazdığım her bir isim bize puan kazandıran performanslar sundu. özellikle üst sıradaki takımlarda hadi canım, mj, kerim gibi fazlasıyla ekstra iş yapan kaleciler varken şampiyonluk kovalayan bir takımın kalecisi de bu isimlere ayak uydurmalı. ikinci yarıda toparlarım umarım :).
puan kayıplarını ideal altılımızdan farklı çıktığımız maçlarda yaşadık, bu sebeple ligin ikinci yarısında bu altılıyı mümkün mertebe korumaya çalışacağız diye düşünüyorum, ancak hepimizin lig dışında bir hayatı var haliyle. en nihayetinde önemli olan da sahaya çıktığımızda keyif almak, rakiplerimizi kırmamak ve maçları sakatlık yaşamadan tamamlamak. gerçi moda arenamızın zemini o kadar kötü ki sakatlık yaşamamak mucizelere bakıyor.
ligin ikinci yarısında hem bize, hem de tüm rakiplerimize başarılar ve keyifli ikinci yarılar dilerim :).