karma 1 şubat 2023 çarşamba
calibra(1.02.2023 06:07:11)
1.
saat 21‘de, halı saha 2000‘de efenim.
hava soğuk... muhtemelen yağışlı. yaşımız da kemale erdi. ama seviyoruz bu işi.
- siyah takım -
m.a.camus
sawii
ubs17
fhsc
calibra
dhög
- beyaz takım -
özgür ata
lil saint
ydas
iett ulvi
iett ulvi +1
tayyar bey
sawii(1.02.2023 22:56:50)
2.
mükemmel bir havada muhteşem bir karma maçı oldu siyah giyenler için.
sanırım 3 kiş tam olarak siyah giyinmişti. cru murat siyah beyaz çubuklu ile geldi. beyaz bu dedi.neyse:d
başganımın önderliğinde city vari oyun ile raakibimizi yendik.
dhög yine formundaydı.ligde neden fazla forma şansı bulamıyor anlamıyorum. sanırım morinyo var başlarında.
fhsc(2.02.2023 01:29:18)
3.
affedersiniz çaktık.
boşuna demiyorlar atanınla tutanın iyi olacak diye. camus kritik anlarda çok iyi kurtarışlar yapıp beyazların ümitlenmesine izin vermedi. calibra ve dhög ikilisi de leblebi gibi gol attılar. başganımın attığı aşırtma gol ve tayyara yaptırdığı esnaf ziyaretleri ayrıca seksiydi. adam rizeli neticede siyaseti iyi biliyor. dhög her zamanki gibi, atıyor attırıyor. ceza sahası içinde ligin en etkili forveti olabilir.
sawii tam bir dinamo gibi oynadı. hem defansı topladı hem ofansta oyunu çok iyi açtı. ubs17 ve ben muazzam işleyen bu kadroda basit oynayarak destek vermeye çalıştık.
ingiltereden bu karma için getirilen lil saint‘in çabaları ise yeterli olmadı. en son kaç paund ulan topa vurmayı bilen bir forvet diye isyan ediyordu.
4.
gün içinde ubs17 yaşlıyız diye, iett ulvi de bu kadro ile oyun kurgusu mu olur diye ters manyeller denedi, sonunda iett ulvi haklı çıktı.
siyah takım olarak karma maçlarında eşine az rastlanır bir tertip sahadaydı; çapamız, top taşıyıcımız, iki şutör ve bir adet de ırz düşmanı olarak sahaya yerleştik. sadece sawii enine ve fhsc ve ubs17 boyuna koşu yaparak - ve başka hiç koşu yapılmadan- maçı tamamladık. bu sürede herkes en az bir gol bulurken dhög ve calibra üçer beşer gol atarak yıldızlaştılar.
beyazlarda ise öncelikle iett ulvi+1 in stronghold kalecisi özgür ata olduğunu söylemek lazım, yine tarihi bir farkı engelledi. biz koşmadığımız için pasa ihtiyaç duymadan koşturarak bizim yarı alana geldiler, fakat sonrası her yaptıkları enine hamlede sawii, fhsc topa hamle yapıp ilerde boş bekleyen şutörlere poziyon yarattılar. beyaz ekip maçın başında ydas ile tehlikeli pozisyonlara da girmişti, fakat ydas takım içi dinamikleri gereği kendisini geriye çekip daha az tehlikeli olma yolunu seçti. iett ulvi ve tayyar bey şans buldukça yan veya üst ağlara takılacak şutlar denediler ama top genelde auta çıktı.
lil saint ikinci yarı takımın tek golunu kaydederken mağlubiyeti sessiz ve sakin bir şekilde kabul edişi dikkatlerden kaçmadı.
5.
bir takım çirkefliklere ılımlı yaklaşarak neyse mağlup olalım da mutlu olsunlar diye maçı 40. dakikada falan tamamen bıraktık... iett+1 olan arkadaş iett-2 olarak defansı lil saint ile paylaştı. iett maçtan sonra çocuğa kardeşim sen otobüse binip dön atakent‘e dedi. lil saint‘in uzaktan akıllıca ve düzgün bir vuruşla gol atmasına en çok ben sevindim. özlemişiz. bir ara geride 5‘e 0 (sıfır) yakalandığımızı görüp forvet olarak geri depar attım. dhög reyis thierry henry gibi kaleciyi de geçti ancak yere yatarak muhteşem şutunu çizgiden çıkardım. bu da takımı ateşlemedi... rakibimizde calibrayı maçın başında orta sahadan kalecisine dönmek isteyip sabri sarıoğlu gibi topu kornere attığında gülerek sinirlendirdim. öğrendiğim bir şey varsa calibra‘yı sinirlendirmeyeceksin... kalede camus baba da maşallah kafasıyla koluyla serçe parmağıyla 74858 tane top çıkardı. sonuç olarak çok tatsız mağlup olduk. o kadar tatsızdı ki duşta bi süre ağladım.
ubs17(2.02.2023 04:54:34)
6.
yine bir masterclass. orada olmayanlar büyük fırsat kaçırdı. umarım gençler yeterince istifade etmiştir.
arkada sawii topladı. önde calibra, dhög bastı geçti. üstad camus tecrübesini konuşturdu. fhsc ile ben de anın tadını çıkardık.
yalnız calibra, dhög ikilisi öyle böyle yağlamadı.
rakipte göze çarpan tek şey tayyar‘ın hala futbolda pas diye bir şey olduğunu öğrenememesiydi. tam bir batılı olan lil reis bile bu duruma dayanamadı. sana 20 pound vereyim bir daha futbol oynama falan diyordu en son.
7.
pas attık da ne oldu dhög calibra zengin oldu
calibra(2.02.2023 05:30:13)
8.
ne maçtı be. inanılmaz çaktık.
yazacak çok şey var, önce bir kahvemi koyayım. sigara içmiyorm ama sigara yakasım geldi. öyle bir çakış oldu.
d10s(2.02.2023 05:39:46)
9.
ya allah sizi kahretmesin ya, bi okuduklarıma bakıyorum, bir dün akşam izlemek zorunda kaldığım rezalete. ya ben başka oteldeki maçı mı izledim ilhami abi? ben başka yerde mi maruz kaldım o saçma hareketlere?
beyler video yok diye bu kadar sallanmaz, yazıktır, ayıptır ya.
baştan sona rezil bir performanstı. emeği geçen herkese yazıklar olsun. inanamıyorum. hatta hıncal uluş ses tonuyla; i-na-na-mı-yo-rum!
calibra(2.02.2023 05:55:39)
10.
bu @9 arabada çay içip bilgisayarından oyun oynamadı mı ya? biz başka birini mi gördük. lil saint aç ulan camı diye camı kütletmese maçın bittiğinin bile farkında değildi.
11.
@9 böyle yorumlar gördükçe malum şahsın sataşmalarına hak veresim geliyor. bu ne futbolsuzluktur!
12.
@9 sana helal olsun be konuş be kıral be konuş, messin olalım bişt giydir bize kıral.
torsque(2.02.2023 22:49:29)
13.
yine çok fazla mali müşavir ve avukat türemiş ortalıkta... gelip futbol dersi vermek şart oldu...
calibra(3.02.2023 04:16:32)
14.
@13 sürekli seni övmüştüm halbuki.
calibra(3.02.2023 04:28:22)
15.
muhteşem bir maç oldu. çok fena çaktık. öyle bir çaktık ki, üsküdar sahilden ve hatta kız kulesinden yankılandı.
kadroları kurdum, kimse itiraz etmedi. özellikle beyaz takımı süzdüm. yüzler gülüyordu. ne de olsa siyah takım yaş ortalaması 40, kilo ortalaması 100 dediklerini duyar gibiydik. bir de kalelerinde özgür vardı. daha ne olsundu. maç başı bize acır gibi ifadelerle özgür‘ü siz alın dediler. istemedik, işte fotoğrafta serhan‘ın koluna girme sebebim odur ey dostlar...
bizde gerçekten koşan adam yoktu. ama gerek de yoktu. yukarıda arkadaşlarım yazmış. topu koşturduk. işte kabiliyet, işte ciddiyet. beyaz takım artislik peşindeydi. takım tamamen bal yapmayan arılardan oluşmuş gibiydi. vız vız vız dolanıp durdular. sonuç? sonuç yok.
maça başladık, sol çaprazdan yerden sert bir vuruşla golü attım ve inanın bu gol adeta yaşanacakların habercisi gibiydi. beyaz takımın yüklendiği anlarda serhan kurtarışlarıyla öne çıktı. veya fhsc ve sawii bir şekilde topu alıp hızlıca atağa çıkmamızı sağladı. ataklarda da yüzdeli oynadık. atılabilecek her türlü golü attık. uzaktan, boş kaleye, aşırtma, bol paslaşmalı... ubs biraz daha az gol kaçırsa, özgür bu kadar iyi kaleci olmasa, esbpl tarihinin en farklı maçlarından birisi olabilirdi. bizde herkes şiir gibi oynadı. dhög ile hücumda müthiş bir uyum içerisinde oynadık. attık attırdık. bir ara herkesin topa değdiği, tek pasla kale ağzına geldiği pozisyonlarımız falan oldu. o sırada beyaz takımda birileri hala trivela, fake, çalım falan deniyordu. biz ise ocakbaşından şişi çektiğimiz gibi dürüme sarıp gömüyorduk.
takım arkadaşlarım övgü dolu yazılar yazmışlar. sağolsunlar. halbuki bu oyun takım oyunu. işte takım iyi oynar, yardımlaşır, paslaşırsa 100 kiloluk dayılar bile icardileşebiliyorlar. savunmamız bu kadar iyi olmasa hücumda varlık gösteremezdik.
gelelim beyaz takıma. dedik ya, bal yapmayan arılar. bu maça özel biritanyadan aramıza katılan lil saint‘e pound‘lu hayat yaramış. ydas kilo vererek dönmüş, iett ulvi ve maratoncu +1‘i, genç semih tayyar bey falan. hepsi maşallah diri adamlar. ama olmadı mı olmuyor işte. üzülmeyin gençler, daha yaşınız var.
son olarak herkesin ayağına sağlık demek suretiyle sözlerimi bitiriyorum. özgür kardeşimiz maç sonu, son pozisyonda sakatlandığını belirtti. umarız ciddi bir şeyi yoktur.