Sosyal Medya:
Esbpl Youtube Esbpl facebook Esbpl Instagram Esbpl Twitter

esbpl ile ilgili istekler

olenin nehludov

olenin nehludov(30.09.2011 22:40:40)

1.
entry altinda facebook'taki gibi begen butonu olsun emenike. yeni sayfa yapilinca en azindan. bikaç gündür bayaa komik (rippinkiler ve ayanux'un editleri ilk aklima gelen) ve güzel entryler vardi. üzerine yorum yapmak gereksiz oluyo çünkü.
olenin nehludov

olenin nehludov(30.09.2011 22:42:21)

2.
begenmedi, sinirlendi butonu da olsun, bizim hakkimizdaki son zamanlardaki entry'lerin çogunu hiç begenmiyorum da ses etmiyorum simdilik.
gregory

gregory(13.01.2013 17:50:18)

3.
yazilan entrylere oylama getirilsin. o kadar gülüyoruz, ama herhangi bir tepki veremiyoruz. içimizde kaliyor.
gregory

gregory(13.01.2013 17:50:52)

4.
hem bu sayede the beyin' in yorumlarini kötüleyebiliriz de.
4 numarali forma

4 numarali forma(15.01.2013 11:02:46)

5.
ligdeki gidisata çözüm olabilmesi adina bazi seyler geldi aklima, paylasayim dedim.

tartismalarin bu kadar çogalmasinin bir sebebi olarak, takimlardaki otorite boslugunu görüyorum. öncelikle baskanlarin ve kaptanlarin takimlarindaki her bir oyuncuyu kafa olarak lige hazirlayamamasi bir problem.

öyle oyuncular var ki, her maç öncesi yeni bir konusma yapilmali kendisiyle. tabi bunu saha içindeki kritik anlarda unutabiliyor oyuncular. buna önlem olarak da, saha içinde mutlaka bir kaptan bulunmali diyorum ben. takimin daimi kaptani varsa sahada tamam, yoksa eger gerekirse sadece o maç için digerlerine sözünü dinletebilecek birinin kaptan olarak belirlenmesi gerek. her takim kendi içinde bunu belirledikten sonra, önce o maçta oynayacak olanlara kaptanin kim oldugunu ve herhangi bir sorun oldugunda karsi tarafla kaptanin konusacagini kesin bir dille söylemeli. her bir takim her maçtan önce yapmali bunu. daha sonra da maça baslamadan önce, rakip takima, bizim kaptanimiz bu kisidir diye haber vermeli. maç öncesi iki takim da birbirinin kaptanini bilmeli. takimin normal kaptaninin sahada olmadigi durumlar için söylüyorum bunu. bu yapilmadigi takdirde, kaptan da baskan da sahanin kenarinda tellerin dibinde bile olsa, tartismaya giren oyuncusuna sesini duyuramaz, duyursa da kolay kolay dinletemez.

bunun net örneklerini gördügüm için söylüyorum. sahada iki oyuncu tartisiyor mesela, digerleri saskin saskin bakiyor. tribünden, saha kenarindan falan bagiris çagiris oluyor, kimse dogru düzgün müdahale edemiyor. oysa sahada bir kaptan belirlense ve o kisi tartisan oyuncuyu kenara çekse, sakinlestirse, daha çabuk yatisir olaylar. iki takim kaptani da yapmali bunu.

burada su soru ortaya çikiyor. sahada takimin gerçek kaptani yoksa, o maç için belirlenen kisi nasil sözünü dinletecek ? bunu da yine her takim kendi içinde, oyuncularina net bir sekilde söyleyecek. bu maç için saha içindeki kaptan budur, rakiple tartismaya girilmeyecek, kaptan size bir sey söylediginde dinleyeceksiniz gibi net konusmalar yapilmali.

burada yaptirimlar devreye giriyor. bu kadar uyariya, mental yüklemeye ragmen, maç içinde kaptanin otoritesini sarsacak sekilde hareket eden oyuncu oldugunda, her takim kendi içinde bunu cezalandirabilmeli. olay ilk yarida olduysa devre arasinda, ikinci yari olduysa maç sonunda, gerekli uyarilar net ve tavizsiz sekilde yapilmali, yine olmuyorsa o oyuncu gelecek hafta dinlendirilmeli. devre arasinda da bir türlü sakinlesmiyor ve maçin devaminda yine bir sorun çikaracak gibiyse, oyundan alinmalidir. bu oyuncu isterse takimin en iyi oyuncusu olsun, bu yapilmalidir. aksi takdirde oyuncu naparsa yapsin her hafta oynamaya devam ettigini gördügünde, bu hareketlerine bir son vermesi pek mümkün görünmüyor. çünkü sahada oyun sakinken degil, kritik bir anda ortaya çikiyor kisinin durumu. yani gelecek maç yaklastiginda, bu hafta nasilsa rakip sakin takim, bir olay çikmaz diye düsünülmemeli. en alakasiz maçta bile ortalik alevlenebiliyor.

takimdan o hafta kesilen oyuncuyla baskani ve kaptani uygun bir dille konusmali. kendini düzeltmezse malesef bu ligde forma sansi bulamayacagi net bir dille aktarilmali. arkadaslik dostluk ayri bisey. bugün geldigimiz noktada hepimiz arkadasiz, takimimizdaki oyunculari seviyoruz, onlara kefiliz vesaire ama bunlar çözüm olmuyor iste.

bence bu her takimin kendi içinde karar alip oyuncusunu oynatmama cezasi sunu saglayacak; oyuncu bilecek ki kontrolünü kaybederse bir daha bu ligde oynayamayabilir. madem ki herkes burada oynamak için vakit harciyor, karda yagmurda uzaktan yakindan maça geliyor, sakatlanmayi göze aliyor, o zaman kendi kendine düsünecek. düsünecek ve kendisini kontrol etmenin bir yolunu bulacak. lig yönetiminin verecegi bu tip bir cezaya göre, takimin kendi içinde bunu uygulamasi oyuncular açisindan daha yararli olur gibi geliyor bana.

tabi burada en temel nokta, saha içi kaptanin iyi seçilmesi olmali. herkesten önce kendisi bagira çagira tartismaya girecek kisi kaptan yapilmamali. takimdan kesme cezasinin bir faydasi da, o maç için seçilen kaptanin sözünü dinletmek olacaktir. kendi kaptanini bile dinlemeyen oyuncu, kimseyi dinlemez zaten.

tekrar ediyorum bu karar alinacagi zaman, oyuncunun kalitesine, takima faydasina asla bakilmamali. herkes bilmeli ki bu ligin saglikli, zevkli bir sekilde devam edebilmesi için bu kararlar aliniyor. su andaki durumda benim gözlemledigim, takimlardaki herhangi bir oyuncu kafasina göre davranabiliyor ve ciddi bir ceza gördügü de yok.

bu konuda çok ciddiyim ve gidisati hiç iyi görmüyorum. bu anlattiklarim benim aklima gelen bir fikirdir. uygulanir uygulanmaz bilemem ama bir sekilde su andakine göre daha otoriter kararlar alinip uygulanmalidir.
calibra

calibra(15.01.2013 11:13:16)

6.
@5

eline saglik serdar.

her maçi en net gözlemleyen ve bu sayede her takimin maç içindeki tavrini ve her oyuncunun huyunu suyunu en iyi bilen kisi olarak bu dediklerini kesinlikle savundugumun herkes tarafindan bilinmesini isterim.

esbpl yönetimi olarak benim bu zamana kadar çok ön plana çikmadan, tepeden inme yaptirim veya uygulamalarla ya da salt kural savunuculuguyla cezaya yönelmekten ziyade; olan biteni, yasanan sikintilari, nasil çözülecegini, herkesin ve özellikle içinde bulunan kisilerin anlamasini ve farkina varmasini saglayarak sistemimizin kendi içerisinde dinamiklerini de bozmadan, herkese "esbpl'de bu sekilde olmasi gerekir" seklinde yaklasarak isleri yürütmek olmustur.

bu sekilde gerek kaptanlarla, gerek oyuncularla çok sik diyalog halinde oldugum, herkese ayni hepinizin malumudur.

ancak ne var ki, biz futbol oynuyoruz ve hersey aslinda sahada basliyor. yönetim olarak sahaya müdahale edebilecek ne imkanimiz, ne yetkimiz var, zaten olmasi demek aslinda esbpl'nin de güzelliginin bozulmasi demek.

bu nedenle burada hepimize is düsüyor.

önce oyunculara,

sonra kaptanlara,

sonrasinda bu organizasyonu idare etmekle gönüllü olanlara.
thorin

thorin(15.01.2013 11:53:21)

7.
entry kotasi getirilsin. haftalik 20 entry beles olsun, üstüne girilecek entryler ücretli olsun, esbpl kazansin :) böylece gereksiz tartismalarindan da önüne geçilir kirpi enginin de :))
innocence faded

innocence faded(15.01.2013 12:06:44)

8.
@7

kirpi baskasinin hesabindan yazar yine yazar amk. o ne kirpi o :)
the beyin

the beyin(15.01.2013 12:12:06)

9.
her takimin ponpon kiz grubu olsun. cesitli dansli mansli gosteriler yapsinlar. 3'er kisilik olmasi kafi.

her hafta mac konusuyoruz, tartismalarin benzerini 1 yil once de yasamisiz. farkli opsiyonlar uretelim artik, renk gelsin biraz.
gregory

gregory(15.01.2013 17:56:00)

10.
the beyin bundan sonraki esbpl yasamina ponpon kiz olarak devam etsin.
zocor

zocor(15.01.2013 21:19:53)

11.
4 no ve calibra'nin görüsleri isiginda size laflar hazirladim

esbpl ile ilgili istegimiz uzun yillar sonunda kurulmus bu yapinin korunmasidir. burada elimizden gelen neyse de yapmaya haziriz. görüslerimi sadece kaptan olarak kendim degil tüm takim arkadaslarim adina dile getiriyorum. belki her takimdan farkli olarak daha bir arkadas bütünü oldugumuz için içim rahat.

haftasonlari moda'da yaptigimiz seyin spor ve eglence merkezli oldugunu unutmamaliyiz. yazimin geriye kalaninda düsüncelerimi bu basliklar altinda toparlamaya çalisacagim.

bu organizasyonun hem içerisinde yer alanlar, hem disaridan dinleyen,izleyen,duyanlar için ilgi çekici hale gelmesinde bir çok kisinin çok emegi var. esbpl'nin spor ve eglence merkezinden çikmasi bir bakima bu emeklere de saygisizliktir ve açiklamasi olamaz.

ben bu güne kadar saha disinda (tribünde veya bu sitede) herhangi bir gerilime rastlamadim. belki sitede çerçeve disina çikan yazilar olmustur ve silinmistir. ifade etmek istedigim genel olarak saha içerisindeki yaklasimimiz saha disindakiyle bir olmayabiliyor. spor, içerisinde performans destekleyici bir unsur olarak hirsi barindirir.

bu hirs ile birlikte ortaya çikabilecek iki uç örnegi vermek isterim. tekmeye kafa sokmak ve kafaya tekme sokmak. ikisi de hirs ile meydana gelebilecek olaylar olsa da kafaya tekme sokmak (kelime bütünü olarak iyi tamamliyor ama biraz anlamsiz bir ifade olmus. yazarin dile getirmek istedigi rakibin kafa vuracagi topa sert bir vole ile müdahale etmektir) esbpl'de asla görülmemelidir. sonuç olarak hirsimizi kontrol edebilmeliyiz. insanoglu olarak bir farkimiz var içgüdülerimizle degil sagduyumuz ve mantigimizla hareket edebiliyoruz.

sporun bir baska ihtiyaci da sporcuya verilecek basari hedefidir. basari bireysel ya da takim sporu ne olursa olsun ölçümlenemez. burada da anlatmak istedigimi su örnekle açiklayayim. elazigsporun süper ligde 5. olmasi basari olarak degerlendirilebilirken, fenerbahçenin 5. ligi basarisizlik olarak degerlendilebilir. bu örnekte bile basari ve basarisizligin tartisilabilecegini de belirtmek isterim. bence aykut ve aziz'in yöneticilik yaptigi bir organizasyona 5.lik bile çok. yazar kendini uyariyor ve konuya geri dönüyor. ben esbpl'de basarinin sportif basari olarak degil, kisinin kendine ve etrafindakilere (saha içi ve tribün) verdigi nese ile degerlendirilmesi gerektigini düsünüyorum. ve en nihayetinde egrisiyle dogrusuyla her takimin hak ettigi yerde bitirecegine eminim. bu paragrafin sonucu olarak da sahaya basari için degil eglenmeye, eglendirmeye çikmaliyiz.

hirs ve basari konularini kendimce çözümledikten sonra bir diger konu basligi olarak da adalet ve hak konusuna deginmek isterim. lan bu kadar avukatin arasinda da ne bok yemeye giriyorum buna diye de düsünüyorum. benim ki adalete biraz toplum ve sporcu bakisi olsun iste. ben de spor hukuku okudum ne de olsa. tartismalarimizin bir kisminda da kisiler veya takimlar haklarinin yendigini adaletsiz bir uygulama/davranis oldugunu söyleyebilirler. fakat bu hak/haksizlik da hem hayatin, hem de futbolun vazgeçilmez bir parçasi. maçlarimizda bir hakem yer almamasinin özünde ne kadar güven ve ne kadar samimiyet içerdigini asla unutmayalim. sadece bu bile aslinda biz oyunculardan nasil bir davranis beklendiginin göstergesi olarak alinabilir. karsilasacaginiz her türlü adaletsiz durumun rakiplerinizin maçlarinda da meydana gelebilecek ve belki dolayli yoldan sizin de haksiz kazanç elde etmenizi saglayacak olabilir. durumu bir isyan firsati olarak degil, bu konuyla ilgili esbpl yönetimine önerebilecegim bir sey var mi olarak degerlendirmeniz gerekir.

simdi de eglence konusuna biraz deginelim. esbpl eglencesi paylasimdir. öyle olmasaydi evde fifa-pes oynamanin daha çok keyif verecegini düsünüyorum. bu paylasimi da saha içi ve saha disi olarak ikiye ayiracagim.

saha içerisinde eglenmek bir takim olarak üretebilmekten geçer. buraya fazla egilemeyecegim bizim eksigimiz çok. saha içi ile ilgili bir baska ve bence daha önemli konu da rakip takimi da eglendirebilmektir. burada kastettigim "abi açtim bacakarami çak çalimi bak ne keyifli" yaklasimi degil, daha iyi futbol oynamaya çalisalim rakibi zorlayalim yaklasimidir. biraz sonra bunun saha disi için de keyif verici bir unsur oldugunu belirtecegim. iste burada rakibi zorlamak ikili mücadelelerde sertlik göstererek veya maçi skor olarak dengede götürmek olmamalidir.

saha disina yönelik görüslerime de saha içinden baslayacagim. her takim elbette ki kendi oyuncularin karakterine, kabiliyetlerine uygun bir anlayis benimsemek isteyecektir. hizli oynayan bir rakibe karsi faullerle oyunu durdurmak basarili olma ihtimali yüksek bir yöntem olsa da "basari" ile ilgili önceki degerlendirmem ve rakibe de keyif verme sorumlulugumuz nedeniyle bunu esbpl içerisinde uygulayamayiz. burada oyun tarzimiz tribünde muhabbet ederek ve asagida bizleri izleyerek eglenmeye çalisan arkadaslarimiza da yönelik olmalidir. saha içerisinde istemsizce yapilacak bir faulün, hakli olsak bile agzimizdan çikacak yanlis bir kelimenin bile rakibe ve izleyenlere nasil bir his verecegini düsünebilmeliyiz. çünkü bir sonraki pozisyonda biz o rakip bir sonraki maçta biz o seyirci olacagiz. arkadas arasinda yapilacak her hatanin telafisi olmalidir. bu yeri gelir bir özür olur veya pozisyon içerisinde bir fair play davranisi olur.

maalesef kendi maçlarimizi tamamladiktan sonra moda'dan ayrilmak zorunda kaliyorum. biliyorum ki çok güzel mücadeleleri ve çok güzel muhabbetleri kaçiriyorum. ama gel gör ki bu durumu degistiremiyorum. bu da orada eslik edemedigim tüm arkadaslara benim özürüm olsun.

buraya kadarki önermelerden yola çikarak spor ekseninde sahada olmasi gereken seylerden ödün verebiliriz fakat eglenceden asla ödün veremeyiz.

yillardir ligdeki bütün düzenlemeler bu odaklarin korunmasi için yapilmaktadir. fakat katilimcilar olarak biz bu odaklari benimsemekte zorlanirsak düzenlemelerin bir sonuç getirmeyecegi asikardir. her davranisimizda bunlari göz önünde bulunduramiyorsak yanlis oldugunu düsündügümüz seyleri bir kenara koyup kendi özelestirimizi yapabilmeliyiz.

yazida kisi ve olaylara mümkün oldugunca yer vermemeye çalistim. yazi içerisinde adi geçen aykut kocaman ve aziz yildirim'in da belalarini bulmalarini istiyorum.
zocor

zocor(5.12.2013 01:05:14)

12.
buraya yazmisim. bir guncelleme de benden.

dip not: artik fb taraftari degilim.
tombul taho

tombul taho(5.12.2013 09:52:05)

13.
eski keyif yok bence ligde. biseyler oldu ve eski ortam olusmuyor. sikintinin tamaminin bu yüzden olustugunu düsünüyorum ben. galatasaraydaki "kurumsallasma" sikintisi esbpl'de olusuyor bence.
calibra

calibra(5.12.2013 10:16:34)

14.
keyif hem var hem yok, eskiden de bir çok keyif kaçiran mevzu oluyordu. bence bazi seyler eskiye göre daha iyi.

önemli olan asiri hirs ve kazanma isteginin her geçen sene artmasi, abartilmasi.

buna gerek yok.
sinan

sinan(5.12.2013 11:39:55)

15.
@13 olm gayet keyifli hersey, keyif kaçiran unsurlarada hekes elinden geldigince müdahale etmeye çalisiyor.uzaktan gazel okuma lan arada gel kefiylendir ortami